Hiçliği özümsemek hayata yeniden doğmak gibidir,her şeyden free olmak ,kendini hiç bir kalıba koymamak,işte asıl özgürlük bu olsa gerek... Ruhumuzu doyurmadan ,hayatımızı doldurduğumuz her şeyin bize yüklediği yükün ağırlığı bizi asıl yoran şey bu işte...Kalabalık gündemden,kalabalık evlerden,kalabalık düşüncelerden ,kendi özümüze ulaşamıyoruz.Kendimize yabancı kalışımız ,kendimize ulaşamamız tüketiyor bizi ...21 yüzyıl insanın mutasyona uğradığı ,kendi derinliklerine ulaşamadığı bir kayboluş yaşadığı bir yüzyıl..En azından zaman zaman böyle hissediyorum. Teknolojinin sürekli geliştiği ama insanlığın taş devri yaşadığı bir dönemdeyiz. Yaşamak ne için olmalı ??? bu soruları sormadan günün akışında akıp gidiyoruz.Yaşama dair farkındalığımızı yitirerek,cinnet ruhlu insanlarla bir karmaşaya doğru gidiyoruz.Dünyanın bir çıkış kapısı olsa arkasına bakmadan giden milyonlarca insan olur herhalde... ...
Kayıtlar
2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Zamanın ruhunu çalmalar,zamanın kılıfını minarelere uydurmalar,zamanın arkasına sığınıp benliğini magmaya kadar düşürmeler...Bu zamanda herkes böyle işte sözüne ilah gibi tapmanın ve herkeleşme çabalarının yarattığı tahribatın derinliği tarifsiz.Aranan suçlu bulunmuştu işte ;bu zaman şu zaman... Bu zamanda bulamazsın karamsarlığına sıkıcı sarılmak.İyi olan şeylerin bu zamanda yitirilmiş olduğu inacını baltalamak gerekir. Ayfer bayram
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
TÜRKİYE’NİN EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞI Türkiye’nin sözde müttefiki Amerikan’ın ekonomik saldırısı ile karşı karşıyayız. Siyasetin kabadayısı Trump’ın tweeti sonrası dolar yükselişe geçti. Bu bana 2001 krizini o dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığını fırlatmasıyla ,milletce Türkiye tarihinde yaşadığımız en büyük krizi anımsattı.Ülkece kısa bir sürede fakirleştiğimiz , herkesin ve ailemin tüm birikimlerini kaybettiği ve hayata sıfırdan başladığımız o dönemleri hatırlattı. Tabiiki şu anda yaşadığımız kriz ile 2001 krizinin hem iç hem dış dinamikleri oldukça farklı. Bu ekonomik manipülasyonun sadece Türkiyenin kendi iç dinamiklerinden kaynaklanmadığı gün gibi...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
MUTLULUĞU YAKALAMAK MI MUTLU OLMAK MI? Mutlu olmak kavramı ile ilgili olarak hayatımın her aşamasında farklı düşüncelere gark olmuşumdur.Mutluluk bir yerde veya bir insanda değil , mutluluk bir çelik-çömlek oyunu da değil,bizim gidip onu bulacağımız bir şey de değil.Gerçek mutluluk bir insanın iç dünyasıyla hemhal olması ve iç dinamiklerinin güçlü olmasıdır.Mutluluğu böyle düşündüğümüz zaman o artık bize aittir,bir başkası gelip onu bizden alamaz. Eddi Anter'in ''Kabile '' kitabında altını çok kalın çizgiler ile çizdiğim şöyle bir söz vardı; ''Mutluluğu bir başkasından bekleyensen eğer,aynı mutluluğu elinden alacak olan kişiyi arayansındır,haberin yoktur'' Mutluluğu bir başkasından beklemeyensen eğer,mutluluğu kendi içinde arayan isen tam olmaya doğru yol alıyorsun demektir.Biz kendi içimizde tam...