TÜRKİYE’NİN  EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞI

         Türkiye’nin sözde müttefiki  Amerikan’ın ekonomik saldırısı ile karşı karşıyayız. Siyasetin kabadayısı  Trump’ın  tweeti sonrası dolar  yükselişe geçti. Bu bana 2001 krizini o dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in  dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığını fırlatmasıyla ,milletce Türkiye tarihinde yaşadığımız en büyük  krizi anımsattı.Ülkece kısa bir sürede fakirleştiğimiz , herkesin ve ailemin tüm birikimlerini kaybettiği ve hayata sıfırdan başladığımız   o dönemleri hatırlattı. Tabiiki  şu anda yaşadığımız kriz ile 2001 krizinin  hem iç hem dış dinamikleri oldukça farklı.

       Bu ekonomik manipülasyonun  sadece Türkiyenin kendi iç dinamiklerinden kaynaklanmadığı gün gibi aşikar.Küresel güç Amerika,Türkiye ile zaten  papaz olmak istiyordu , Papaz Brunson sadece bahane,Brunson sadece bir perde , Amerika, dolar kırbacını kullanarak ,yaptırım uygulayarak Türkiye üzerindeki emellerine ulaşmak istiyor. Bu kriz umuyorumki  bize  ülkece finanasal olarak güçlü olmanın yolunu  ve  dışa bağımlı olduğumuz tüm alanları daraltmanın yolunu açar.Tam bağımsızlık için finansal olarak güçlü olmak durumundayız.Bunun için bu tür ekonomik yaptırımlara karşı  Türkiye’yi güçlendirecek yapısal tüm  refomları gerçekleştirmek zorundayız.

       Toplumsal olarak birbirimize tutunmalıyız,farklı düşünenleri vatan haini ilan etmek veya bu krizin uluslararası ayağını ,küresel değnekcilerini  görmeden sadece   hükümete saldırmak ,her iki yaklaşımda mantıklı çözümler üretmemizi zorlaştırır. Bu saldırıya karşı hep birlikte durarak, eleştiriler elbette yapılmalı ama önce eksikliklerimizi  en önemlisi nasıl bir çözüm üreteceğiz bunlar konuşulmalıdır.Panik havasından kurtulup ,hep üretmeye devam ederek toplumsal birlikteliğimizi güçlendirmeliyiz.

        Bir ekonomist değilim ama  sadece bu ülkenin bir vatandaşı olarak   şunu görüyorum ki Türkiye'nin  çok kırılgan bir ekonomisi yok önceki dönemlerde olduğu gibi...Bu finansal kriz  ,bir müsibet bin nasihattan iyidir atasözünde olduğu gibi, ülkemize farklı fırsatlar doğurabilir. Amerikanın bu  keyfi  yaptırımlarına karşı dünyada başka ittifaklar kurulabilinir. Umuyorumki bu kriz  bu alışılagelmiş dünyadaki bu ekonomik sisteme karşı ,yeni ve farklı anlayışlar  üretir.

   

     15 Temmuz ruhu bitmedi ,sıra ekonomik olarak tam bağımsız olma yolunda ilerleyerek ,birlik ve beraberliğimizi sağlayarak, olumlu çözümler üretme yolunda hızlı ve doğru adımlar atarak ülkece önümüze bakarak yolumuza devam etmeliyiz.

                                                                                        

                                                                                                            Ayfer BAYRAM